 İnsanlar herşeyi  birbirine karıştırmış, zihinler dondurulmuş, diller susturulmuş durumda.  Adeta bir görmezlik, duymazlık tozu serpilmiş, güzel ülkemin, güzel  insanlarına(!?)..... Umutlar tükenmiş, kara çarşaflar örtülmüş  kafaların, beyinlerin üzerine....
İnsanlar herşeyi  birbirine karıştırmış, zihinler dondurulmuş, diller susturulmuş durumda.  Adeta bir görmezlik, duymazlık tozu serpilmiş, güzel ülkemin, güzel  insanlarına(!?)..... Umutlar tükenmiş, kara çarşaflar örtülmüş  kafaların, beyinlerin üzerine....Uykunuzdan uyanmak, silkinmek ve gerçekleri görmek, analiz yeteneğinizi geliştirmek, geçmişi ve geleceğinizi görmek için okuyun, okutun, değerli kalemden çıkan kitabı..
TİN
Türkiye  artık neredeyse “musalla taşına yatırıldı.”
Türkiye’de Türkler  Mustafa Kemal Atatürk’ü anmaktan çekinir hale getirildi.
Böyle bir  ortamda, daha kıl-tüy tartışmaları ile oyalanıyoruz. Muhalefet de buna  ortak oluyor. Karşılıklı kavgalarla halk uyutuluyor.
Eski  numaralar
AKP’yi iktidara ve Çankaya’ya taşıyanlar, yine  “eski numaralara” başvuruyorlar. Yine “eski hesap sorma numaraları”  gündeme getiriliyor. Halkın gazını alalım, seçimler yaklaşıyor yerimizi  koruyalım diye.
Daha önce de hep hesap sormaktan söz ettiler, sonra  hesap verdiler!..
Ama, politika cilvesiz olmuyor demek ki, yine aynı  cilveleri görüyoruz.
Çözüm üretmek yerine, kavga en kolayı  tabii.
Birinde akıl, diğerinde ağız dalaşı ve kaba kuvvet kolaycılığı  söz konusu.
En son tartışmalardan biri  “Türbanla askeri hastaneye  girilip girilmemesi”  konusu.
Oysa, bu milletvekillerinin tümü de  biliyor ki, bulundukları TBMM’ye de hanımlar istedikleri giysilerle  giremiyorlar.
Örneğin, özgürlüklerin olması gereken ve bu konuda  yasaların yapıldığı TBMM’ye kadın milletvekilleri normal bir pantolonla  giremiyor. Bunu dile getirmiyorlar.
AKP’nin elinde haksız elde  ettiği ezici bir milletvekili çoğunluğu var. “Askeri tesise türbanla  giremiyoruz” diye bağırarak yine oy toplamaya çalışıyor ama, bu gücüyle  önce “Meclis’e girme” yolunu açmıyor.
Bunda da mı asker suçlu acaba?  Ayrıca,  Sayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ buna da üzülüyor mudur?
400  yılın hesabı...
Ne diyordu Atatürk?
“Bizimle 3-4 senelik  bir hesap görmüyorlar. 300-400 senelik bir hesabı görmeye başlıyorlar.”
Osmanlı’nın çöküş dönemi karikatürlerine bakarsanız, devlet  çökerken, birbiriyle yumruklaşan vekilleri görürsünüz.
Şimdiki  gibi!..
Yok mudur, Türkiye’yi yatırıldığı musalla taşından kaldıracak  bir parti?
Hulki Cevizoğlu Kimdir?
Gazeteci-TV program yapımcısı Hulki Cevizoğlu, A.Ü.  Siyasal Bilgiler  Fakültesi’nde “Siyaset Bilimi” lisansı ve “İşletmecilik” yüksek  lisansını tamamladı. 1981’de gazeteciliğe başladığı Hürriyet’te  aralıksız 8 yıl çalıştıktan sonra çeşitli basın kuruluşlarında muhabir  ve yönetici olarak görev yaptı.
1994’te başladığı “Ceviz Kabuğu”  programını 16 yıldır sürdürüyor, Yeniçağ Gazetesi'nde yazıyor. 23 Kasım  2009'da kurulan DSHP'nin (Demokratik Sol Halk Partisi) 5 Aralık'taki  Kuruculur Kurulu toplantısında "seçilerek" Genel Başkanı oldu. İki ay  sonra, "uygulamadaki" ilke ayrılıkları nedeniyle istifa etti.
Hulki   Cevizoğlu’nun programları yüksek öğretimde bazı derslerde incelenmekte  ve bazı doktora tezlerinde kaynak oluşturmaktadır.
Cevizoğlu'nun  yayınlanmış 35 eseri, ve canlı olarak yayınlanmış 700 televizyon  programı vardır. "Kabul ettiği saygın ödülleri" 100'ün üzerindedir.                   
 
 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder