20 Haziran 2009 Cumartesi

GUZELLIGIN SIRRI CINSELLIKTE

Güzellik için ne paralar harcanır, güzellik salonlarına koşulur. Oysa araştırmalar gösteriyor ki güzelleşmek için o kadar para harcamanıza gerek yok. Güzelliğin sırrı sevişmekten geçiyor. Elbette sevdiğinle sevişmekten.

Sevişme sırasında vücut mutluluk hormonu salgılıyor.. Bu da kadını güzelleştiriyor. Amerik'da 500 bin akdın üzerinde yapılan araştırmada uzun yıllar sık seks yapan ve bundan hoşnut olan kadınların güzelliklerinin arttığını gösterdi.

devamı

SIKI KALCALAR İÇİN YAPMANI GEREKENLER


Kadınların en önemli biögelerinden biridir kalçalar. Kalçaların şekillenmesini ya da şeklini korumasını ve sıkı kalçalara sahip olmayı her kadın ister.. Bunun için ne paralar harcanır, estetisyenlere koşulur. Oysa yapacağınız basit hareketler ile kalçalarınızın istediğiniz şekle sokup, güzelleştirebilirisiniz. Nasıl mı? Aşağıdaki egersizlere zaman ayırarak...
  • Bol su için.. Suyu hayatınızdan eksik etmeyin.
  • Kalça bölgelerinizdeki kaslarınızı çalıştırın. Çok basit birkaç egzersiz ile bu mümkün.
  • Yer sırtüstü yatın. Kalçalarınızı 10 defa kaldırıp, indirin. Sonrasında kalçalarınız havadayken tutabildiğiniz kadar o pozisyonda tutun.
devamı...

19 Haziran 2009 Cuma

MUTLU YASAM ICIN BUNLARI YAPIN...

Hayattan zevk almak, mutlu ve sağlıklı yaşamak istiyor musunuz? O zaman bunları yapın...Yaşam o kadar kısa ki, dönüp arkanıza bakacak zamanınız bile olmayabilir. Hayatı boşa akıtmayın. Her anı dolu dolu yaşayın, yaşatın. Hırs, para, mal, mülk peşinde koşarken yaşamı yaşayacak zaman kalmayabilir unutmayın... Güzelliklerin farkına varın, kısa da olsa tadını çıkarın. Umutsuzluğunuzun yerini umutla doldurun. Yarın hiç gelmeyecek olabilir, gelse de anlamı kalmayabilir...

SAĞLIK:
  • Çok su için.
  • Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de dilenci gibi yiyin.
  • Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve fabrikalar da üretilen yiyecekleri daha az yiyin.
  • 3 E ile yaşayın -- Energy, Enthusiasm, and Empathy (enerji, heyecan ve duygu paylaşımı).
  • Kendinize zaman ayırın
  • Daha çok oyun oynayın.
  • 2008'de okuduğunuzdan daha fazla kitap okuyun.
  • Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.
  • 7 saat uyuyun.
  • Her gün 10–30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken gülümseyin.
KİŞİLİK:
  • Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın. Onların seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.
  • Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere sahip olmayın. Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde şu an için harcayın.
devamı...

17 Haziran 2009 Çarşamba

UŞAK'TAKİ ATATURK POSTERİ BUYUK TEPKİ YARATTI


Sağlık Müdür Ali Taşçı posteri salona girdiğinde farkettiğini ama değiştirmek için geç kaldıklarını ifade ediyor. İyi de Sayın Taşçı madenm bunu salona girer girmez farkettiniz neden anında kaldırtmazsınız.. Yenisini asacak zaman olmasa bile, en azından kaldırtır ve salondakilerden özür dilersiniz.

Atatürk'e benzemeyen poster tören sonuna kadar salonda asılı kaldı.Törene Uşak Vali Vekili Ertuğ Şevket Aksoy, MHP'li Belediye Başkanı Ali Erdoğan, Emniyet Müdürü Cafer Şahin, Sağlık İl Müdürü Dr. Ali Taşçı, Çevre ve Orman İl Müdürü Ramazan Toker, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve hekimler katıldı. Görev yerleri belli olacak hekimler heyecanla beklerken, davetliler posteri asanlara, 'hiç mi Atatürk posteri görmediler' diye tepki gösterirken, poster tören sonuna kadar salonda asılı kaldı.

OGRENCI IMECESINE DAVET

Ahmet Nesin'in Facebook'taki sayfasına gelen aşağıdaki yazıyı sizlerle paylaşıyor ve kutsal bir göreve sizi davet ediyoruz.

“Yaklaşık 3.5 yıldır Kocaeli Üniversitesi’nde çeşitli bölümlerde okuyan bir grup öğrencinin tamamen öğrenci sorunlarından yola çıkarak başlattığı bir çalışmadır Öğrenci İmecesi. Öğrencilikte akla gelebilecek her şey barınma sorunu, ev ve ev arkadaşı bulma sorunu, ulaşım sorunu, harç sorunu, yemekhane sorunu… Kısaca bir öğrencinin başına gelebilecek her sorun bizim bir araya gelmemizi sağladı. Önceleri ev, ev arkadaşı ve eşya bilgisi şeklinde gerçekleşti çalışmamız. Daha sonra bunu üniversitemizin geneline yaymak için maliyeti öğrencilere ait olan İmece isimli dergimizi çıkarmaya başladık. Üniversitemiz de ve ülkemizde var olan sorunlara değinmeye çalıştık kendi çapımız da bunları dergimiz de dile getirdik. İlk sayısı 2 sene önce çıkmaya başladı. Dergi sayımız arttıkça öğrenci arkadaşlarımızın da ilgisini çekmeye başladığımızı ve gittikçe büyüdüğümüzü fark ettik. Bu zaman zarfında sıkça toplanmaya ve neler yapabiliriz diye konuşmaya çalıştık. Sonuç olarak bu çalışmanın sadece İzmit ile sınırlandırılmamasına ve büyütülmesine karar verdik bu doğrultuda bu işe gönül vermiş insanlar olarak kendi çabalarımızla iki katlı bir yer tuttuk. Burayı yine kendi çabalarımızla derleyip toparladık her şeyini emeğimizi katarak hazırladık tam imece usulü… Kimimiz perdeleri dikti, kimimiz boyasını yaptı, kimimiz alçı sıva yaptı, kimimiz boru tamir etti…

...
devamı..

15 Haziran 2009 Pazartesi

KİTAPLAR ELDEN ELE...

Bundan sonra bindiğiniz otobüste oturduğunuz yerde bir kitap bulursanız sakın ha şaşırmayın. Alın, okuyun ve bitirince başka bir yere adınızı ve proje adını yazın bırakın.


"Kitaplar raflarda tozlanmasın, herkes okusun diye..." sloganıyla yola çıkan "Kitaplar Elden Ele Projesi", insanların okudukları kitapları, içine kısa bir not yazarak, kamuya açık bir yere (cafe, metro, otobüs, hastane vs...) bırakması ve oradan alan başka insanların da, okuyup başka yerlere bırakmasına; bu sayede kitapların elden ele seyahat etmesi fikrine dayanıyor.

"Kitaplar Elden Ele Projesi"nin yaratcıları bir çağrıda bulunuyor:

devamı...

14 Haziran 2009 Pazar

SUÇ KİMİN?...

Türk toplumu eşcinsellik, gay gibi kavramları duyduğu zaman irrite olur ve kaçar. Yorumlar o kişi ya da kişilerin aleyhinedir herzaman... Bir korku vardır adeta. Tu kaka olarak bakılır o insanlara. En son örneği de bir hakem... Eşcinsel olduğu için hakemliği elinden alınmaya çalışılan. Neden bu insanlara faklı davranılır. Korku nedir? Hemen söyleyeyim, türk milletinin aklı beyninde olmadığı için. Farklı çalıştığı için genel olarak...

İnsanı insan olarak değil de cinsiyeti ile özleştiren bir halkın içindeyiz. Gönül ister ki bu geri zihniyet birgün tükenir. Gerçek ve güzel insanlar, yaş, cinsiyet, dil, din ayrımı yapmadan birarada yaşamayı öğrenirler.

Korkulan nedir? Bu insanlar çocuklarımızı etkiler, baştan çıkarır mı? Kötü örnek olur mu? İnsanın cinsiyetinden önce yaptıkları ile, işiyle, insanlığı ile ilişkilendirilmelidir.

SAGLIGI TEHDIT EDEN UNSURLAR.

Günümüz yaşamında sağlığımızın ne kadar tehlikede olduğunu biliyoruz. Kimyasal içerikli maddeler, bunların içinde parfümler, temizlik malzemeleri, makyaj malzemeleri gibi pek çok ürün bulunuyor. Bunun dışında sağlığımıza etki eden bir diğer malzeme de bilgisayarlar....

Bilgisayarın başında uzun süre oturmak, hem vazgeçilmez bir alışkanlık halini alıyor, hem sağlığa bunun dışında da ciddi tehlikeler yaratıyor.

devamı...