12 Kasım 2009 Perşembe

MUSA'NIN OLUMUNUN ARDINDAKILER...

Küçücük bir çocuğun öldürülmesi tam bir trajedi. Erzurum'da kaçııııdıktan sonra cesdi bulunan Musa'nın öldürülmesi ile ilgili olarak gözaltına alınan kişi aileden biri.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, olayla ilgili gece gözaltına alınan kişi, çıkarıldığı çocuk savcılığındaki sorgusunun ardından sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Tutuklanan kişinin aileden biri olduğunu belirten yetkililer, konuyla ilgili daha sonra açıklama yapılacağını bildirdi.

Sebebi henüz bilinmeyen ölüm ile ilgili araştırmalar devam ediyor. Bilindiği gibi küçük Musa'nın bilgisayar oyunlarına ilgisi olduğu, oyunlarıın şifrelerini kırarak, bu yoldan para kazandığıı söylentiler arasında. Eğer sebep bu ise, altındaki nedenleri bilmesek de, bu oyunların çocuklara ne kadar zarar verdiği ve yanlış yollara saptırdığı.

OYUNUN TEHLİKELERİ

Musa'nıın oynadığı Metin2 adlı oyunla ilgili olarak konuşan ve dünya sıralamasında ilk 10'a giren
Recep Kara Vatan’a oyunun bilinmeyenlerini anlattı. Yaklaşık 2 yıldır Metin2 oynadığını belirten Kara, “Bu oyunla ilgilenen kötü niyetli çok insan var. İnsanlar göz göre göre soyuluyor. Organ mafyasının bile bu oyunla çocukları kandırdığı söyleniyor” dedi.

Karakterini üst seviyelere çıkarmak için tam 10 bin lira harcadığını belirten Recep Kara, “Bu oyun beni paranoyak yaptı. Bilgisayarımı açmadan önce dakikalarca kontrol işlemi yapıyorum. Her an hesabım çalınacak korkusundan uyuyamaz hale geldim. Sonunda 12-13 bin lira eden karakterimi, 5 bin liraya satılığa çıkardım” diye konuştu.

“Dişi karakterle kandırıyorlar”

Musa’nın şifre kırma yeteneği nedeniyle kaçırılmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Kara, “Bu oyunda her türlü pislik kol geziyor. Kadın karakter yaratarak çocukların güvenini kazanıyorlar. Sonra MSN’de bağlantı kurup yaklaşmaya çalışıyorlar. Musa da böyle bir kandırmacaya kurban edilmiş olabilir” dedi.

“Yöneticiler çalıyor”

Oyunun Türkiye temsilcisi ’Kronos’kod adlı kişiyi suçlayan Kara, “İleri seviye karakterleri bloke edip unutulduktan sonra satışa çıkarıyor. Normalde bunları kimin yaptığı, sisteme en son kimin hangi bilgisayardan girdiği, IP numaralarından belli olur. Gizli denilip verilmiyor, bunları yapanlar aslında kendileri” iddiasında bulundu.

Tam bir para tuzağı

İLK olarak Çin’de ortaya çıkan ve son dönemlerde Türkiye’de giderek yaygınlaşan “Metin2” adlı oyun, çocukları bilgisayar bağımlısı yapmakla kalmıyor, oyunda kullanılan silahları satın almak için yüklü miktarda para da harcatıyor. Çocuklara para kazanma ve sürekli başarı elde

etme hırsı kazandıran bu oyunda, oyuncular arasında oluşan pazar, bilgisayar karakterlerinin oyunun çok yaygın olduğu yabancı ülkelerde 10 bin dolara kadar yükselen fiyatlarla satılmasına yol açıyor.

10 çift el, 15 rüzgar 700 TL

OYUNDAKİ her bir karaktere Char deniliyor. Char’ların elindeki silahlar oynadıkça güçleniyor ve daha etkili savaşçılar haline geliyor. İşte Recep Kara’nın “Zivana” karakterini daha güçlü hale getiren özellikleri ve fiyatları:


DEVAMI...
....

11 Kasım 2009 Çarşamba

SUREYYA'YA OMUR BOYU MEN

Evet bazı hataların geriye dönüşü mümkün olmuyor. Süreyya Ayhan örneğinde görüldüğü gibi... İnsanlar bencilliklerinden hırslarından kurtulup sadece emeği ile başarmak için çaba sarfetme yerine kurnazlığa, yanlışlığa itilebiliyorlar.

Ceza çok büyük ve ağır... Bir sporcunun tüm yaşamı elinden alınıyor. Bu sadece sporda değil, keşke ülkemin tüm kamu kurum ve kuruluşlarında olsa, doğruluklar artar, ahlaki değerler düzelir belki... Kimbilir...

Herşeye rağmen dileğim Ayhan'ın spor yaşamına dönmesi.. Eminim bu hatayı tekrar yapmayacaktır. Her insanın bir hakkı olmalı...

Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi CAS, milli atlet Süreyya Ayhan Kop'un 4 yıl pistlerden men cezasını, ömür boyu men cezasına çevirdi. 2008 olimpiyatlarına hazırlanırken doping testinde kanında yasaklı madde bulunan Süreyya Ayhan’a, Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu, ömür boyu pistlerden men cezası vermişti. Fakat Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu, ömür boyu men cezası alan milli atletin cezasını bozarak, 4 yıla indirmişti.

10 Kasım 2009 Salı

SANATA VE SANATCIYA VERILEN DEGER BU OLMAMALI

Dünyanın en çok mektup almış yazarı O…Uzun yıllar o yörede maliyecilik mesleği ve kültür etkinlikleriyle hizmet vermiş bir güzel insan. Anarşist, dobra, sözünü esirgemeyen, içi dışında, kalemi kuvvetli, duygu ve mantık adasında gidip gelen, güzelliğe, doğruluğa yelken açmış bir yazar, güzel insan… İsim vermiyorum bu tasvirlerle okurları zaten onu tanıyacaklardır.

Şu günlerde biraz sıkıntılı. 5 binin üzerinde kitabı… Ödülleri,,, Plaketleri.. 23 bin mektubu ile Bulancak’taki Müze gibi evini tahliye etmesini istiyor Muhterem ev sahibi.. Üstelik kışa girerken. ve kira borcu yok. Hem de uzun süre için şehir dışındayken. Gösterilen gerekçe; binada acil onarımın gerekmiş olması.Verilen süre ise yanlızca 15 gün .

DEVAMI..

.....

9 Kasım 2009 Pazartesi

ATA'YA SAYGI... 10 KASIM


Doğanın kanunu.. Yaşam ve ölüm… İnsanlar geride bıraktıkları ile anılırlar, onlarla yaşatılırlar. İşte ATATÜRK’ta böyle bir insandı. Bu ülkeyi esaretten kurtaran, bu ülke insanına özgürlüğü veren, bu ülkenin geleceğini teminat altına alan…..

Aramızdan ayrılışının 71. Yıldönümünde Önderi sevgiyle ve bu yurt için yaptıklarıyl anıyoruz, daima anacağız ve kalplerimizde yaşatacağız.

Verilen savaşlar, dökülen kanlar, nutuklar boşa değildi. Hepsinin bir anlamı vardı bu yurdun insanı için….

O hep ilerici düşünmüş, ileriye bakmış ve ülkemizi çağdaş bir anlayışa getirmek için yürümüştü. O devrimciydi… O halk adamıydı.. O özgürlükler için savaş veren bir komutandı… O bu ülkenin peşkeş çekilmesine göz yummayacak olan ve yummayan liderdi… O aimliydi, kararlıydı… O bu ülke insanının esaret altında yaşamayacağının kanıtıydı…

O’nun ilkeleri, devrimleri asla unutulmayacak ve de unutturulmayacak. Cumhuriyeti O kurdu, bu nesil ve gelecek nesiller her şeye rağean yaşatacaklar ve Atatürk’e layık evlatlar olduğunu bu ülkeye ve tüm dünyaya gösterecekler..

Atatürk sadece 10 Kasım’larda anılmayacak. Onun bıraktığı eser, bu vatan bölünmeyecek, Cumhuriyet yıkılmayacak. Onun peşinden ülküleri ve devrimleri doğrultusunda gidilecek… Hiç kimsenin gücü O’nu unutturmaya ve bu Cumhuriyet’i yıkmaya yetmeyecektir.

DEVAMI..
...

LOSEMILI COCUKLAR KOYU HIZMETE GIRDI

Ankara'ya gelen lösemili çocukların ailelerinin kalacağı Lösemili Çocuklar Köyü düzenlenen törenle hizmete girdi. Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki köyün açılışında konuşan Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) Yönetim Kurulu Başkanı Üstün Ezer, lösemili çocuklarıınıın ailelerinin kalacağı konuk evleri, spor tesisleri ve kanser araşştırma ünitesinin de bulunduğunu ifade etti.

Üstün Ezer, Lösemili Çocuklar Köyünde tamamen ücretsiz hizmet verileceğini ve dünyada ilk kez böyle bir köyün yapıldığını sözlerine ekledi.

Köyde kıısa süreli tedavi ve tahlillerden ailelerden yararlanacak. Tesiste ayrııca konukevinin dışında spor salonlarıı ve 20 oda var. Lösemili çocukların anne ve babaları için örgü, biçki, dikiş ve diğer el sanatları ile pastacılık, çiçekçilik, çocuk bakıcılığı gibi uğraş atölyeleri de bulunan köyde, ailelere sosyal güvence ve gelir sağlanacak. Köyde, anaokulu, ilköğretim ve lise ile konferans salonları, kapalı açık spor sahaları yer alacak.

Çocuklarımız için önemli bir köy. Onlara ufak da olsa mutluluk sağğlayacak ve sosyal aktivitelere katıılma olanağı sağlayacak.

TIKLAYIN

TİYATROLARDA NE VAR..

Tiyatrolara her geçen gün ilginin artması çok sevindirici.... Gerçi son zamanlarda domuz gribi nedeniyle seyirci de düşüş görülse de umarıız en kıısa sürede bu korku yenilir ve tiyatroya seyircinin ilgisi artar.

Bu hafta ve gelecek hafta tiyatrolarda oynanan oyunlar içinden seçtiklerimizi sizinle paylaşıyoruz.

72. KOĞUŞ

Orhan Kemal’in eserinden tiyatroya uyarlanan 72. Koğuş’un oyuncuları; Nihat Nikerel, Yusuf Atalay, Serhat Özcan, Can Kahraman, Fuat Onan, Yıldırım Gücük, Ömer Duran, Ayhan Anıl, Tuncer Yenice ve Sakım Sanat Oyuncuları’ndan oluşuyor.

12 / 13 Kasım Perşembe/Cuma 20:00 Kadıköy Halk Eğitim Merkezi

17 Kasım 20:30 Profilo Kültür Merkezi

Tel: 0212 292 39 19-20

GENCAY GÜRÜN – TİYATRO İSTANBUL

ALTI HAFTADA ALTI DANS DERSİ

Kasım ayı boyunca her Perşembe ve Cuma günleri saat: 21:00, Cumartesi günleri 15:00 /21:00, Pazar günleri 14:30

Tel: 0212 216 40 70

TİYATRO KARE - BU DA BENİM AİLEM - komedi

Netin Serezli, Suna Keskin

Profilo Kültür Merkezi

12 Kasım Perşembe 21:00, 22 Kasım Pazar 19:00, 29 Kasım Pazar 19:00, 30 Kasım Pazartesi 15:00

Tel: 0212 243 44 85

MÜJDAT GEZEN TİYATROSU

Adalet Pantolonun Kemeridir

Cuma : 20:30, Cumartesi 20:30

Komedi Dünyası

Pazar 15:30

Altıyol/Bahariye- KADIKÖY

Tel: 0216 449 59 52-53

TİN

8 Kasım 2009 Pazar

CAGDAS KOLELIK....


Sizce kölelik kalkmış mıdır? Yoksa hepimiz her geçen gün fazlalaşarak köleleşmekte miyiz? Hemen karşı çıkıp “ ben kimsenin kölesi değilim” dediğinizi duyar gibiyim.

Ne kadar karşı çıkarsanız çıkın, hepimiz, hepiniz "modern kölelersiniz". İş yerinde patronunuzun, mormal yaşamınızda; cebinizdeki cüzdanınızda duran, size güven ve rahatlık veren kredi kartlarınızın, dolayısıyla da bankaların…

Diyeceksiniz ki köle iradesi dışında alınıp satılabilendir… Peki siz değil misiniz? Patronunuz maaş vererek sizi satın almıyor mu? Onun isteklerini harfiyen uygulmak zorunda ve durumunda değil misiniz? Kredi kartlarınızın bir kölesi değil misiniz?

Köleliğin belli başlı ortak özellikleri nelerdir? Özgürlüklerin kısıtlanması, emeğin sömürülmesi değil midir? Geçmişte köleler yapılanları okudukça nasıl üzülüyor ve insanlık dışı olduğunu düşünüyorsınız. Oysa şimdi de birer kölesiniz. Çağdaş köleler…Eşinizin, patronunuzun, kredi kartları ve bankalarınızın kölesi…

DEVAMI..

....