9 Ekim 2010 Cumartesi

Eviniz için yenilikler

Royal Halı'nın yeni koleksiyonu Focus, dekorasyonda yenilik arayanlar için birbirinden farklı seçenekler sunuyor. Kaymazlık özelliğine sahip halı içeriğinde bulunan özel formülü sayesinde bakteri ve mantar oluşumunu engelliyor. Değişik ton ve renklerde bulunan halılar bonus card sahiplerine 12 ntaksit olanağını sunuyor. 2010 yazıyla vedalaşırken, iç mekanlarda yenilik yapmak, ev ve ofisleri yeni sezona hazırlamak için Royal Halı koleksiyonlarına göz atmanızda yarar var. Royal Halı’nın parolası olan “Yenilik”, koleksiyonlarda karşınıza çıkacak sürprizlerin de işaretini veriyor. Haydi yaz bitti, kış geldi, focus'lanma zamanı :) www.royalhali.com

Akşam çaylarından vazgeçemeyenler için; Korkmaz çay setleri son ürünleri olan Assos ve Spring çay setleri ile mutfağınıza yenilik getiriyor. Çok şık ve zarif bir set içinde çay tepsisi, şekerliği, şekerlik maşası, çay tabağı ve kaşıklarıyla mükemmel bir dekor ayrıca. 12 kişilik Assos çay seti 179 TL, 12 kişilik Spring çay seti 229 TL

Banyonuza hareket getirmek isteyenler.. Doğru yerdesiniz. Birbirinden güzel küçük dekoratif eşyalarla banyonuzun havasını değiştirmek elinizde.Sevimli rengarenk paspaslar, klozet takımları ve havlular ile bambaşka bir banyo yaratmak mümkün.

Salonda kusursuz dengeler yaratmanın yollarından biri de basit çözümleri vurgulayıcı şekilde oluşturabilmekten geçiyor. iki tekli oturma ünitesine, birbirleri arasında geçiş sağlayabilecek renk oyunları uygulayabilirsiniz.

Salonunuzda minik değişiklilerle renkli bir ortam yaratabilirsiniz.

Bunun için renkli yastıklardan alıp, koltuk ve kanepelerinize yerleştirin.

Birden odanızın havasının ne kadar değiştiğini farkedeceksiniz.Koçtaş'ta banyo dekorasyonu için aradığınız herşey mevcut. Fiyatlarda oldukça uygun.

hangimoda.com

31 Ağustos 2010 Salı

Yeni Bir Kitap: Le..


M. Sadık Aslankara’nın kitabı “Le” Can yayınlarında satışta. Le, okurken düşündüren yer yer dudaklarda tebessüm bırakan, yer yer hüzünlendiren, kadınlık durumu, etnik köken- mezhep tartışmaları ve halk aydın ilişkisini gözler önüne seren okurken keyf alacağınız bir kitap Fiyatı : 13TL

Kimdir M. Sadık Aslankara; yazar, tiyatrocu, belgesel sinemacı. 12 Aralık 1948′de Denizli, Sarayköy’de doğdu. İzmir Namık Kemal Lisesi’ni, AÜ. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. İmzalı ilk yazısı, Cumhuriyet‘te `Tartışma’ bölümünde (20 Nisan 1965), ilk öyküsü Denizli’de yerel Pamukkale gazetesinde (`Beyaz Atkılı Kadın’, 17-20 Mayıs 1965) yayınlandı. Tiyatroya ilk profesyonel adımını 1968′de, Ankara’da Halk Oyuncuları Sahnesi’nde attı.
1969′da Vasıf Öngören ve arkadaşlarıyla birlikte Ankara Birliği Sahnesi’nin kurucuları arasında yer aldı. Sonraları zaman zaman, farklı topluluklarda oyuncu, yönetmen, dramaturg olarak göründü. 1982′de Denizli Tiyatrosu’nu, 1989′da bunun uzantısı olan de Tiyatrosu’nu kurdu. Son iki toplulukta otuzu aşkın oyun yönetti,

DEVAMI.. HANGİMODA.COM

REFERANDUM SONUCUNU KARARSIZLAR BELIRLEYECEK


Görünüş o ki kararsızların oyu sonucu tamamen değiştirecek. O yüzden karasızların artık karara varmaları, geleceği görmeleri ve yanıtını ona göre vermeleri şart. Geleceği kararsızların yanıtı etkileyecek. Ülkenize sahip çıkın ve son kararınızı verin. Bu ülke biz Cumhuriyet çocuklarının ve öyle kalmalı.

BİR CUMHURİYET ÇOCUĞU

DEVAMI

9 Haziran 2010 Çarşamba

At kestanesi ile kırışıklıklarınızdan, ağrılarınızdan kurtulun


At kestanesinin mucizevi yararlarını biliyor musunuz? Özellikle kadınların cilt bakımında pek çok kozmetik ürününde kullanıldığını?

Peki at kestanesi yağını evde kendiniz yapmak, kırışıklıklarınızdan kurtulmak istemez misiniz? Evet dedğinizi duyar gibiyim… Tam bulunacağı aylar. At kestanesine yol kenarlarında rastlamanız mümkün. Sonbaharda ise, iri iri taneleri ile gözünüze çarpar.

At kestanesinin kısaca nelere iyi geldiğine değinecek olursak;

* Ağrılara, romatizmalar iyi gelir,
* Ciltte bulunan genişlemiş gözenekleri kapatır.
* Yüzde görünen ince kırmızı kılcal damarların görünmesini engeller,
* Kırışık gidericidir,
* Kas ağrılarına iyi gelir,
* Güneş lekele rine geçirmekte birebirdir
* Saç dökülmesini engeller
* Yüz ve boyu n kısmını gerginleştirir.

PEKİ EVDE AT KESTANESİ YAĞI NASIL ELDE EDİLİR

Çok basit. Sonbaharda olgunlaşan tohumlar kabuğundan çıkarılıp rendelenir. Bir kavanozun üçte biri at kestanesi ile doldurulur, geri kalanına saf sızma zeytinyağı konulur ve kızgın güneşte 45 gün bekletilir. Her akşam çalkalanır. Daha sonra süzülür, bir cam şişeye doldurulup serin yerde saklanır. Gerektiğinde istenilşen bölgelere uygulanır. . Göz çevresi kırışıkları, kılcal damar çatlamaları ve gevşemiş boyun derisinin düzeltilmesi için her akşam yatmadan birkaç damla yağ ile yüze ve boyuna masaj yapmak faydalıdır.

At kestanesinden losyon uygulayabilir bununla da cildinizi temizler, hem de kırışıklıklarınızın oluşumunu engelleyebilirsiniz. Ayrıca bacaklarınızda ödem varsa, bunu yok edebilirsiniz.

HANGİMODA.COM

6 Haziran 2010 Pazar

Tüy dökücü krem kullanırken dikkat!

Kıllarınızdan ve tüylerinizden kurtulmak için pek çok seçenek var günümüzde. Ağda, epilatör, lazerle tedavi ve tüy dökücü kremler…

Seçeneğinizi tüy dökücü kremlerden yana kullanıyorsanız, dikkat etmeniz gereken önemli noktalar var. Öncelikle bu tür kremleri mutlaka ve mutlaka eczanelerden almalısınız. Sağlık Bakanlığı onayı olup, olmadığını kontrol etmelisiniz. Hatta bir dermotoloğa başvurarak cildinize uygun olup, olmadığını test ettirmelisiniz

Sağlık Bakanlığı onayı olmayan bu tür kremler cildinizi tahriş edebilir, hatta çok daha fazla zararlara uğratabilir sizi.

Bilmeniz gerekn bir noktada tüy dökücü kremlerin jiletten pek farkı olmadığı ve aynı sürede tekrar aynı tüylerin çıktığı. Tabi ki bu genlerinizle de alakalı bir durum olabilir. Zamanı kısıtlı olanlar için kurtarıcı olduğu kesin. Görüşüm odur ki ha jilet yapmışsınız, ha tüy dökücü kullanmışsınız. Tek avantajı olabilir, jiletle kesme ihtimaliniz ortadan kalkar.

Son olarak yine bu çeşit kremleri kullanırken çok dikkat etmelisiniz.

Piyasada pek çok marka var. Her marka ürün her insan için uygun olmayabiliyor. Kiminin memnun kaldığı ürün, bir başkasında yan etki yapabiliyor.

Piyasada Veet, Sesu, Lapidak, Bioder tüy dökücülerinin en bilinen markaları. Fiyatları da 6 lira ile 60 lira arasında değişiyor.

Bu ürünlere alternatif olarak eczane ve aktarlarda satılan karınca yağı var. Deneyebilirsiniz. Ancak sürekli kullanmadığınız takdirde bir işe yaramıyor.
http://www.hangimoda.com

24 Mayıs 2010 Pazartesi

ULUEREN VE HADISE'NIN FIZIGI


Türkiye-Çek Cumhuriyeti arasında ABD'nin New Jersey eyaletinde gerçekleşen hazırlık maçı öncesi İstiklal Marşı'nı okuyan Hadise'ye tepki yağdı. İnternette, ünlü popçunun aleyhinde yapılan yorumlar hızla çoğalırken Türkiye'nin ünlü müzik adamları da Hadise'nin yorumunu 'kepazelik' olarak değerlendirdi. Marşı söylerken yer yer detone olduğu ve sesinin yetmediği söylenen Hadise'nin tarafını tutanlar ise 'Belden aşağı eleştiri yapmak haksızlık olur' diyerek ünlü popçuya sahip çıktı.

Televizyonda "Son Kale" adlı program. Bu programda da Hadise ve İstiklal Marşı konu.. Ve inanılmaz düzeysiz. Hadisenin güzel olup, olmadığıi fiziğinin düzgün olup olamdığı gibi saçma sapan konuşmalar yapıldı.
Konuklar Ahmet Çakar, Reha Muhtar ve Serhat Ulueren.. Serhat Ulueren Hadise'nin bacaklarını güzel olduğunu beğendiğini söyledi. Bu kadar inanılmaz bir şey olabilir mi? Bu rezalettir. Kadın orada İstiklal Marşı'nı okuyor. Burada moda gösterisi, güzellik yarışması ya da striptizlik yapmıyor. Konuşulması gereken bir şey varsa O da Hadise'nin İstiklal Marşı'nı okumaması gerektiği olabilir. Detone olduğu söylenebilir, teleffuzunun yanlış olduğu söylenebilir ama asla fiziği, şöyle, kalçası böyle gibi belden aşağı konuşmalar yapılamaz, yapılmamalıdır. Konu bir ülkenin milli marşıdır. Bir kadının bacakları değil. Ama görünen o ki, kadın her zaman cinsel bir obje olmaktan kurtulamıyor bu ülkede.

Serhat Ulueren'i (ve onun gibi düşünenleri) bu tür konuşmasından dolayı kınıyorum.

TİN
...
..

18 Mayıs 2010 Salı

Avon’un yeni ürünü maskaralarla kirpikleriniz daha uzun



Kirpiklerim kısa diye üzülmeyin. Doğru seçim bir maskara ile kirpiklerinizi olduğundan uzun gösterebilirsiniz. Pek çok marka dolgun ve uzun gösteren maskaralar üretiyor. Bunlardan biri de AVON..

Dünyanın önde gelen güzellik şirketi AVON, Global Marka Elçisi Reese Witherspoon’un da tercihi olan ve kirpikleri göz alıcı uzunluğa kavuşturan yeni Super Extend Uzun Gösteren Maskara’yı satışa sunuyor.

Kirpikleri uzun gösteren maskara ile görkemli bakışlar…

AVON Super Extend Uzun Gösteren Maskara

Mikro incelikte esnek fiberlerden oluşan özel tasarımlı fırçası sayesinde kirpiklerinizde göz alıcı uzunlukta bir görünüm sağlar. Kirpiklerinizi büyüleyici uzunluğa kavuşturan maskaranın Black ve Brown/Black olmak üzere 2 farklı tonu bulunmaktadır.7ml.

22 Nisan-14 Mayıs tarihlerinde ilk defa satışa sunulan AVON Super Extend Uzun Gösteren Maskara %50’den FAZLA İNDİRİM ile 22,00TL yerine SADECE 9,90TL!

HANGİMODA.COM
....
.....
......

17 Mayıs 2010 Pazartesi

CHP GENEL BASKANI KIM OLSUN ANKETI


Sevgili Ziyaretçilerimiz,

Referandum yaklaşırken, başsız kalan CHP deki kaos hepimizi tabii bilhassa CHP yi destekleyen vatandaşları fazlasıyla üzmektedir..

CHP yönetiminin bugüne kadarki yanlışları değil midir zaten bu partinin bir türlü iktidara gelememesi, Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu sıkıntılı duruma rağmen..

Üstelik de CHP hale direnmektedir doğru olanı yapmamak için.. Diğer bir deyişle herkesin sevdiği doğru adamı seçmek yolunda herhangi bir adım attığı görülmemektedir CHP yönetiminin şu ana kadar.. Yalnızca kulis faaliyetleri ve laf üretme süreci devam etmektedir..

Sitemiz de bu konuya bir katkıda bulunabilmek için bir anket düzenlemiştir.. CHP seçmeninin kimin Genel Başkan olmasını istediği hususunda..

Lütfen bu ankete siz de katılarak kimin bu partinin lideri olmasını istediğiniz konusunda oyunuzu sol sütundaki anket kanalıyla kullanınız..

İlginiz ve desteğiniz için teşekkürler

TÜRKİYE İNTERNETTE

8 Mayıs 2010 Cumartesi

INTERNETTE SOHBET SITELERI

İnternet umman bir ortam .. İnsan her türlü bilgi açlığını karşılayabiliyor .. Hoşça zaman geçirebiliyor .. sohbetler yapabiliyor ve bazen de hayal kırıklığına da uğrayabiliyor ..
Buna haber siteleri, turizm siteleri, arama motorları, arkadaşlık siteleri ve sohbet odaları da dahil.

Bu arada yalnızca kadınların girip birbirleriyle sohbet ettiği siteler de var ..

Geçenlerde bunlardan bir tanesine üye olup sohbetlere katılmak istedim ..

Öyle ya entelektüel bir insan hemcinsleriyle sosyal ve aktüel konularda fikir alışverişi yapmak ve birbirini geliştirmek istemez mi?

Siteye üye olup sohbet odasına girdim.


Bir de baktım ki bütün muhabbet “yağ aldırma, kilo” ve de üzülerek söylemek zorundayım ki “oldukça seviyesiz hitap şekilleri, üslup vs”

Açıkçası hayal kırıklığına uğradığım için pek de “sıcak” kontak kuramadım sohbet odasında .. Hatta doğrusunu söylemek gerekirse biraz da iğneledim.. Bunun üzerine o sırada odada olan bütün hatunlar üzerime saldırdı .. Sözlerle ve de hakaret dolu kelimelerle .. Hani “vur abalıya” olayı var ya aynen öyle.. İnanması zor ama sanki bu kişiler böyle biri gelse de bir açık verse hani linç filan etsek gibi bir ruh hali içinde pusuda bekliyorlar sanki ..

Tabii o arada acaba bu yazışan erkek mi diye “çorap numarası” testine tabi tutulduk .. Ama hatunlara buyurun telefon numaram isterseniz hemen arayın bakın kim konuşuyor karşınızda “erkek mi kadın mı” deyince, bir Allahın kulu da ver arıyorum diyemedi ..

Neticede bir takım ablalar moderatörler vs araya girererk konuyu anlayıp çözmeye çalıştılar .. hani hakem olarak .. Ben de dilim döndüğünce burada yapılan muamelenin yanlış olduğu, maalesef tartışma ve konuşma seviyesinin geliştirilmesi gerektiği vs gibi fikir ve nacizane tavsiyelerimi belirterek ayrıldım..

Gönül ister ki böyle platformlar gerçekten çok daha seviyeli ve paylaşımcı olsun .. İnsanlar buralarda da kendilerini geliştirsinler ..

Çünkü Türkiye’de seviyeyi yukarı kaldırmaya ihtiyacımız var .. Bunu başaramadığımız için maganda kültürü gittikçe gelişiyor maalesef..

Ne olur biraz gayret ..

Sitenin adını mı merak ettiniz?? O da biz de kalsın .. Siz bulana kadar inşallah onlar da kendilerini daha iyi yönde geliştirirler inşallah

TİN

6 Mayıs 2010 Perşembe

3 FIDAN 38. OLUM YILDONUMUNDE ANILACAKLAR

6 Mayıs'ta Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idamlarının üzerine 38 yıl geçti.
.
'Üç Karanfil'le' yine anılıp, selamlanacaklar, halkının 'Üç Fidan' diye çağırdığı gençler hayatlarının en genç döneminde ve bu halk için yaptıkları mücadelede insafsızca ölüme gönderildiler.

12 Eylül'ün öncüsü 12 Mart'la ülkeye yerleştirilen 'baskı rejimi', toplumsal hareketler, azılı sol düşmanlığı ve kontrgerilla yapılanmalarıyla Türkiye'de siyaset ve demokrasinin yolu da kapatıldı. Bu 3 genç ülkeleri için mücedele ettiler ve onurluca öldüler.

Deniz ve Yusuf 25, Hüseyin 23 yaşında darağacına gönderilen bu gençleri unutmayacağız. İdamları onaylayanların bir kısmı hala hayatta ve vicdanları ile baş başa.

Gezmiş, İnan ve Aslan'ın son istekleri birbirleriyle görüşmek oldu. Görüştürüldüler. 6 Mayıs 1972 günü sabaha karşı saat 01.25'te önce Gezmiş idam sehpasına çıkarıldı.

Darağıcındaki son sözleri şunlar olmuştu:

Gezmiş: "Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın işçiler, köylüler."

Saat 02.20'de, arkadaşının idamını izlettirilen Yusuf Aslan idam sehpasında son sözlerini söyledi: "Ben halkımın bağımsızlığı için bir defa ve şerefle ölüyorum. Fakat bizi asan sizler, şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz! Biz halkımızın hizmetindeyiz. Sizler Amerikanın hizmetindesiniz. Yaşasın devrimciler! Kahrolsun Faşizmi!"

Hüseyin İnan Saat 03.00'da idama giderken son sözlerini söyledi: "Ben hiçbir şahsi çıkar gözetmeden, halkın mutluluğu için savaştım. Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım, bundan sonrada bu bayrağı Türkiye halkına emanet ediyorum. Yaşasın işçiler ve köylüler, Kahrolsun Faşizm!"


2 Mayıs 2010 Pazar

RAVEL'IN BOLERO'SU.. HAYATIN KENDISI - Turkiye Internette Turkey On the Net

RAVEL'IN BOLERO'SU.. HAYATIN KENDISI - Turkiye Internette Turkey On the Net

http://www.turkiyeinternette.com/haber/9146-muzk-ravelin-bolerosu-hayatin-kendisi.html

PARFUM SECERKEN BUNLARA DIKKAT EDIN


Vücudumuzda tüm diğer organlar gibi burnumuzun da beynimize sintyaller verdiğini biliyoruz. Burnumuzla hissettiğimiz koku beyne gider. Böyle olunca da parfüm seçerken beynimiz çalışmaya başlar.

Parfüm seçiminde girdiğiniz parfümeride hemen kokulara aldanıp, almayınız Ya da bir başkasında hoşunuza giden kokuyu sakın almayın. Her vücutta koku aynı olmayabilir. Parfüm alırken; bileğinizin iç kısmına sürerek kokuyu deneyin. Hemen koklamayın. 3-5 saniye kokunun yayılmasını bekleyin. Derin bir nefes alın ve koklayın.


Dikkat etmeniz gereken bir başka nokta ise; alerjik rinitiniz varsa her kokuyu alamazsınız. Kokladığınızda burnunuza hoş gelse bile, bir süre sonra rahatsızlığını burnunuzda sızlama, başağrısı şeklinde hissedersiniz, dikkat edin.


Seçtiğiniz parfüm eğer zaman geçtikçe etkisini gösteriyor ve belleğinizde yer ediyorsa, size uygun kokuyu bulmak için doğru yoldasınız. Burnumuz (koku alma kapasitemiz) oldukca hassas ve çabuk yorulan bir organdır. Ardı arkasına değişik parfüm kokuları ile onu zorlamayınız. İki deneme arasında kahve koklamanız kokuyu ayırt etmenizde etkili olacaktır.


Parfüm alırken kokunun kalıcı olup olmadığını nasıl anlarım diyorsanız; hemen söyleyelim. Parfümün en değerli kısmı bu özdür. Bu öze saf parfüm de denilebilir. Bu özün, parfümün en değerli kısmdır. Parfümün içeriğini okuduğunuzda eğer Extrait form yazıyorsa bu en kalıcı olanıdır. Eau de parfüm'de bu özün oranı % 10 ila 25 arasındadır.Bu etkisi daha az anlamına gelir. Bir de ekonomik olan Eau toilette vardır. Bu formda, esas öz, % 4 ila 10 oranında bulunmaktadır.


Size çiçek mi, baharat mı, okyonus mu hangi klokular gidiyor, bunu deneyerek öğrenirsiniz. Ancak küçük bir tüyo vermek gerekirse; açık tenlilerde çiçek kokuları, koyu ve buğday tenlilerde ise, baharat kokuları daha iyi gidecektir.


Küçük bir dipnot; parfümü terli teninize asla sıkmayın. Hoş koku yerine dayanılmaz kötü bir koku yayabilirsiniz.


TİN

29 Nisan 2010 Perşembe

INSANI YALNIZCA AŞK DEGISTIREBILIR


27 Bugünün kısa bir anı, ağaçların hışırtısının, dalların çıtırtısının ve kuşların müziğinin duyulduğu bir ana dönüştü. Ben yeşil izler bırakırken dünyaya yeniden döndüm bir an, sen ise mutluluğun, içsel huzurun bütün bedenine yayıldığı bir anı yaşadın.


Senin bende dinginliği bulmanı seviyorum. Başını bana yaslamanı, kollarımı sevmeni,enseme dokunuşunu, yüzümü avuçlamanı, çocuksu bir coşkuyla seviyorum. Bunları yapmanı özlüyorum. Kendimi iyi hissetmemi sağlayan bu sevecen davranışlarını senin yokluğunda daha çok özlüyorum. Aşk ile özlemin iç içe geçtiği anları içten bir tebessümle karşılıyorum. Yalnızken yuvasından düşmüş kuş yavrusu gibi bir yerlerde beni bulmanı, bulup götürmeni, koynuna almanı bekliyorum.

28 ______ Kadınlar tanrının yeryüzüne saçtığı yıldızlardır; onlar gökyüzüne sığamamışlardır ve bu yüzden tanrı onları yeryüzüne saçmıştır. Her biri bir yıldız kadar parlak ve çekicidir ama bu yıldızların ayrımına varan göz, hep aynı göz değildir. Her gözün ayrımına varabildiği ayrı bir parlak yıldızı, Venüs'ü vardır. Benim yeryüzündeki Venüsüm sensin ve ben Venüsümü, seni yeryüzüne saçan tanrı gibi yüceltiyorum. Hayatımı sana adıyor ve senin mabedinde ibadet ediyorum.

39_______ İNSANI YALNIZCA AŞK DEĞİŞTİREBİLİR


GEBERMİŞ KÖPEK

28 Nisan 2010 Çarşamba

CILDINIZDEKI LEKELERDEN KURTULUN

Güneşin cildimize ve bedenimize yararları olduğu kuşkusuz bir gerçek. Ancak doğru kullanıldığında ve dikkat edildiğinde tabiki. Güneşin faydası kadar zararının da olduğunu unutmamak gerek.

Bunlardan biri de ciltte oluşan kahverengi lekeler. Güneşten bilinçsiz bir şekilde yararlanmaya kalktığınızda sonuçlarına da katlanmanız gerek.

Bu tür kahve rengi lekeler güneşin zararlı ışınlarını almanızdan ve korunmasız kullanmanızdan ileri geleceği gibi, elbette farklı sağlık nedenlerinden dolayı da olabilir.

Kahverengi cilt lekelerinizden korunmak ve kurtulmak için öncelikle sabun kullanmaktan vazgeçin. Ya da cildinize uygun sabunlar kullanın. Sabun cildinizi kurutacağı için lekelerin oluşumuna da davetiye çıkarabilir.

Lekelerden kurtulmak ve cilt derinizin gözeneklerini açmak için yüzünüzü temizledikten sonra tonik kullanın. Cildinizin canlanmasını sağlar. Fakat tonik seçerken de kaliteyi gözönünde bulundurun. Ya da doğal toniğinizi kendiniz hazırlayın. Nasıl mı? En basit ve ucuz yöntemlerden birkaçı..

Gül suyu kullanın.

Maden suyu içindeki minareller sayesinde cildinizi canlandırır.

Maydonozu kaynatın, Suyunu soğutup, cildinize pamukla tonik uygulayın.

Cildinizi nemli tutmaya özen gösterin. Bu cildinizin erken yaşlanmasını ve kurumasını engeller. Cilt yapınıza uygun bir kremi günlük bakımınızdan eksik etmeyin. Yağlı ciltler bu konuda çok şanslı.

Beslenmenize özen gösterin. Sigara ve alkolden mümkün olduğunca uzak durun. Bol bol A,C,E vitaminlerini içeren sebze ve meyva tüketin. Özellile havuç, kayısı ve domates. Bu saydığımız besinlerin içinde bulunan betakaroten cildinizi taze ve genç kalması için gerekli .

Haftada bir ya da iki kez gene cildinize uygun maskelerle cildinizin gözeneklerini açın ve hava almasını sağlayın

Lekelerden kurtulmak için, peeling uygulayın. Tabi bunun için bir kozmetik salonuna gidip, uzmandan yardım almalısınız.


TİN

27 Nisan 2010 Salı

ERKEN YASTA EVLILIK TESVIK EDILIYOR

Ülkemizde en büyük sorunlardan biri olan, çocuğun rızası olmadan yaptırımla evlendirilen kızlar için bir destek de yasalarla geldi. Hadi hayırlısı. Evlilik yaşı bundan sonra 18’in altı….. Çocuk çocukluğunu yaşamadan yetişkinlerin yaşamına itiliyor bu ülkede.

1 Ekim 2008 tarihli Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile sigortalıların bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinin hak sahipliği ile ilgili yasa tekrar düzenlenmiş. 18 yaşını dolduranlardan eğitimlerine devam etmeyenlerin, anne ve babalarının bakmakla yükümlü olduğu hak sahibi olarak sağlık yardımlarından yararlanma hakkı bu yasa ile kaldırılıyor. Hazineue büyük bir kaynak mı sağlanmış olu
yor acaba?

1 Ekim 2008’den sonra 18 yaşını doldurup 2008-2009 döneminde liseden mezun olan kız çocuklarının üniversite sınavında alacağı sonuç, anne ve babalarının sigortalılığından doğan sağlık haklarının devam edip etmeyeceğini belirleyecek. Bu kapsamdaki kız öğrenciler sınavda başarısız olur ve üniversiteye devam edemezlerse anne ve babalarının bakmakla yükümlü olduğu hak sahibi olarak sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak. Kız çocuklar, 18 yaşını doldurduktan sonra da eğitime devam etmeleri halinde ise erkek çocuklarda olduğu gibi ortaöğretimde 20 yaşına, yükseköğretimde 25 yaşına kadar anne ve babaları üzerinden sağlık hizmeti alabilecek.

Peki sınavda başarısız olduysa bu genç kızlar ne olacak? Gayet basit. Hemen söyleyelim.

Ya kendi primlerini kendileri ödeyecek. ( Nasıl olacağını bilemiyorum)

Ya yoksul olduğunu kanıtlamak için pek çok prosedürden geçecek. Tabi bu arada yoksulum diyecek olan zenginlerde böyle bir yola başvurabilir ki bu da şaşırtıcı değil ülkemde. Zaten yapılıyor. Yoksulluğun kanıtlanması için bir çatı altında yaşayan aile fertlerinin (anne, baba, eş, çocuk) bir aylık her türlü gelirden kişi başına düşen miktarın brüt asgari ücretin üçte birinden az olması gerekecek. Bu durumdaki kişiler ‘yoksul’ kabul edilerek sağlık harcamaları devlet tarafından karşılanacak.

Ya, iş bulup çalışacak ve bu haktan yararlanacak.

Son olarak ise, sigortalı biriyle ya da bol paralı biriyle evlenecek, evlendirilecek.

Peki evlendi diyelim. Anlaşamadı ve bir süre sonra da ayrıldı. Hak elinden uçtu gitti. Hakkını gene kaybediyor. Her durumda çok şansları yok gençlerin. Bu ne kadar mantıklıdır tartışılır. Hangi sebebe dayanmaktadır? O da tartışılır. Su götürmez bir gerçek var ki, yüzyıl geçse de değişmeyecek. Çocuk yaşta evlilikler… Onların doğurduğu negatif sonuçlar..

Bu yasa adil midir sizce?

BİR ENDİŞELENEN

26 Nisan 2010 Pazartesi

ERKEKLER ICIN GIYIM TUYOLARI

Hep kadınlar için yazacak değiliz ya… Kadın modası, nasıl giyinmeli, bu yaz neler moda, vücudunuza göre giyim tarzı vs. vs.. Peki erkekler nasıl giyinmeli?

Öncelikle bedeninizi ,iyi tanımalısınız. Boyunuz, kilonuz, göbeğiniz, kasınız… Tüm bunları gözönüne alıp, giyim tarzınızı belirleyebilirsiniz.

Uzun boylu erkekler için işte önerilerimiz

Eğer boyunuz uzunsa asla kullanmamnız gereken desen, çizgili pantolonlar ve takımlardır. Bu tip kıyafet sizi olduğunuzdan uzun gösterir. Hele bir de zayıfsanız, daha da zayıf görünürsünüz.

Her tür spor giyim uzun boylu erkeğin üzerinde hoş duracaktır. Jean pantolonlar, koyuaçık renk t-shirt ve gömlekler.. Dikkat etmeniz gereken gömlek yakalarınızın uzun ve geniş olmaması.

Tüvit ceketler hem şık görünmenizi sağlar, hem boyunuz fazla uzunsa, bunu saklamanıza yardımcı olur.

Kısa boylu erkekler nasıl giyinmeli, hemen göz atalım:

Uzun boylu erkeklerin aksine çizgili takımlar, pantolonlar tam size göre. Boyunuzu daha uzun gösterir. Ama dikkat edin, hem kısa boylu hem zayıfsanız, boyuna çizgili kumaşlar sizi uzun göstereceği gibi, daha da zayıf gösterebilir.

Uzun ceketlerden kaçınmalısınız. Kısa, bele oturan kesimler sizin için uygun olacaktır.

Yine takımlarda olduğu gibi gömlek seçiminde de boyuna çizgili olanları tercih etmelisiniz.

Koyu renkler tercih sebebiniz olmalı. Açık renk kıyafetler boyunuzu ve kilonuzu ele verir.. Siyah, gri, lacivert ve diğer renklerin koyu tonları sizin için uygun olacaktır.

Minyon yapılı bir erkek misiniz?

Özellikle ceket kollarına çok dikkat etmelisiniz. Ceket kolları bileğinize düşmemelidir.

Pantolon paçalarınız aşağıya doğru daralmalıdır.

İri desenlerden uzak durmalısınız. Bu sizi daha minyon gösterir. Kravat seçiminde de gene iri desenler yerine boyuna çizgili ya da verev desenli kravatları tercih etmelisiniz.

Jeanlerinizin üzerine giyeceğiniz t-shirt uzun olmalıdır. Göbeğiniz varsa onu da gizlemiş olursunuz.

Gömleklerinizin yakası geniş olmalıdır.

Şişman bir erkek misiniz? O zaman bunlara dikkat edin.

Kilonuzun göze çarpmaması için, tek renk giyimi tercih edin. Boyunuza göre açık ya da koyu renkler seçebilirsiniz.

Kilonuz göbek kısmında toplanmış ise, pantolonlarınızda kemer yerine pantolon askısını tercih edebilirsiniz.

Spor giyimde pantolonlarınızı boyuna çizgili gömlek ve t-shirtlerle kombine edin.

Son olarak kendinizi kusursuz görüyorsanız,mükemmel bir vücudum var, hafif kaslı, göbeğim yok ve boyum normal standartlarda diyorsanız da; size yakışan ne ise, tarzınıza göre dilediğiniz gibi giyinin. Tabi uyum olmak şartıyla...

TİN


.....

25 Nisan 2010 Pazar

SEVGİ NEDİR

Acaba kaç kişi sevgiyi hak ediyor? Sevginin değerini biliyor dersiniz....Yapmacıksız, samimi ve yürekten? Kaç kişinin yüreği sevgi bahçesi?

Sevgi beslenmek ister. Sevgi sevgiyle karşılık bulunca anlam bulur. İnsan sevdiklerinin değerini kaybetmeden bilmeli ki, sevgisiz kalmasın.

Sevgi önce “ben” yerine “sen” diyebilmektir.

Sevgi “ben” değil, “biz” olabilmektir.

Sevgi varoluşunun sebebidir.

Sevgi o ağlarken, seninde ağlayabilmen, acısına yürekten ortak olabilmendir.

Sevgide madde yoktur. Ruh vardır. Evini, işini sevdiğin gibi sevemezsin karşındakini. Yüreğini koyabilmeli, hayatını ona adayabilmelisin. Hele karşılığı da aynı şekilde sana dönerse eksik ne kalır ki geriye…

Sevgi sessizliğini de paylaşabilmek, katlanabilmektir üzüntüsüne, kaprisine, hastalığına ve sağlığına…

Sevgi emek ister. Bugün sevip, yarın zorda kalınca yarım bırakılmak değil.

Sevgi alışkanlık değil, bağımlılıktır. Sevgi hoşgörüdür en dayanılmaz anda. Kucaklamak, affetmektir sevgi.

Sevmek vermektir. Vermesini bildiğin sürece almaktır.

Sevgi merhamettir, şefkattir.

Sevgi paylaşmaktır. Bir dilim ekmeği, bir bardak suyu, yüreğindeki ve düşündekileri…

Sevgi benzersizdir, sevgilinin benzersizliği gibi..

YÜREĞİNİZ DAİMA SEVGİ BAHÇESİ OLSUN

SEVGİYE SEVDALI BİRİ


24 Nisan 2010 Cumartesi

CILDINIZ ICIN SERVET HARCAMAYIN


Önümüz yaz mevsimi. Kışın rüzgarından, soğuğundan yıpranmış cildinizi tazelemek yaza hazırlamak için hanımlar güzellik salonlarına ve kozmetiklere para harcamaya başladı. Cildiniz için bu kadar servet harcamadan doğal yollarla tazeleyebilirsiniz.

İlk yapacağınız şey, günde sekiz bardak suyu hayatınızdan eksik etmemeniz. Vücudun ihtiyacı olan suyu hergün mutlaka içmeniz gerekmektedir. Aksi takdirde cilt kurur, cansızlaşır

Vitaminler doğal antioksidanlardır. Bol bol çilek, greyfurt, elma yemeniz, cildinizi tazelemek için başlıca besin kaynaklarıdır.

Kafein ve çaydan mümkün olduğunca uzak durun. Günde 2 fincan kahveden fazlasını tüketmeyin.

Balık sofranızın ana yemeklerinden olmalı. Diğer yararlarının yanında cildinizin parlaklık kazanmasını da sağlar

Sigara ve alkol tüketmeyin.

İki üç hafta arayla peeling yaptırmanız, cildinizi yeniler. Doğal ürünlerle evde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz maskeler sayesinde cildinizi canlandırabilirsiniz. Maskeler için TIKLAYIN

Yürüyüşü yaşamınızdan eksik etmeyin. Hergün en az 30 dakika, tempolu şekilde yürüyün.

Ilık duş alın. Duştan çıkarken yapacağınız soğuk duş cildinizi ve kan dolaşımınızı canlandırır.

Cildinize haftada en az iki defa buhar banyosu yaptırın.


TİN

CILDINIZIN GENC KALMASI ICIN


Çevre, sinir stres ve genetik nedenlerden dolayı cilt erken yaşlanabilir. Cildinizi uzun yıllar genç kalması için sizin de dikkat etmeniz gereken noktalar var.

İlk olarak beslenmenize dikkat etmelisiniz. Cildinizin yaşlanmasına neden olacak yiyecek ve içeceklerden mümkün olduğunca uzak durmalısınız ki, cildiniz, pırıl pırıl ve genç görünsün. İşte size hangi besinleri tüketerek genç kalabileceğiniz hakkında öneriler…

Balığı sofranızdan eksik etmeyin. Haftada en az iki defa balık tüketin. İçerisinde bulunan Omega 3 yağ asidi cildinizin erken yaşlanmasına, güneşin zararlı ışınlarından kurtulmanıza katkı sağlayacaktır. Ayrıca beyin gelişiminede katkısı tartışılmaz. Balık sevmeyenlerdenseniz, kapsül ya da balık yağı içmeyi deneyin.

Bol bol fındık yağı, üzüm çekirdeği yağı kullanın. Bunlarla cildinize masaj da yapabilirsiniz.

Portakal, limon, greyfurt gibi meyvaları hergün yemeği ihmal etmeyin. Bu vitamin depoları cildinizin dokusunu güçlendirir.

Antioksidan etkisi ile yeşil çay ve siyah çay kullanın. Elma, üzüm gibi meyvalarda antioksidan etkilidir.

Haftada bir ya da iki kez cildinize buhar banyosu yapın. Yapın ki gözenekleriniz açılsın ve hava alsın.

Aşırı makyajdan kaçının. Yaptığınız makyaj her ne kadar artık cildin gözeneklerini kapamayan ürünler bulunsa da yine zararlıdır. Makyajlı olarak asla yatağa girmeyin.

Cildinizi temiz tutun. Tonik olarak gül suyundan yararlanabilirsiniz.

Domatesi bol miktarda tüketin. Cildinize maske olarak uygulayın. Domatesde bulunan likopen sayesinde cildin yaşlanma süreci uzar.

Her sabah uyandığınızda yüzünüze buzla kompres yapın. Bu cildinizi gerginleştirecek, canlandıracaktır.

Cildinize uygun bitkisel maskeleri haftada en az bir defa uygulayın.

Daha çok sebze tüketin: Sebzelerin de en renkli olanlarını ve en tazelerini tüketin.

Sigara ve alkolden uzak durun. Hem cildinizin, hem bedeninizin ve beyninizin düşmanı olduğunu unutmayın.


TİN

21 Nisan 2010 Çarşamba

KILONUZDAN DOLAYI NASIL GIYINECEGINIZI BILEMIYOR MUSUNUZ



Çok kilolu olduğunuzu düşünüyor ve bir türlü ayna karşısında nasıl giyineceğinize karar veremiyor musunuz? Ya da nasıl ince görüneceğinizi mi bilmiyorsunuz? O halde önerilerimize bir göz atın.

Sizi olduğunuzdan fazla kilolu gösteren giyim hatalarını keşfederek başlayın. Önemli olan giydiğiniz giysiyi taşıyabilmek ve üzerinizden zarif durmasını sağlayabilmektir.

Her kadın iltifat almaktan hoşlanır. Giyimiyle de beğenilmeyi arzu eder.

İlk olarak mutlaka ve mutlaka giymemeniz gerekenleri sıralayalım

  • Aşırı dar ve bedeninize oturan giysilerden kaçının. Bu hem sizin kilonuzu daha fazla ortaya çıkaracak, hem de kötü bir şekilde dikkat çekmenize neden olacaktır.
  • Geniş yakalı büzgülü giysilerden uzak durun. Bu da keza sizi daha iri ve kilolu gösterecektir.
  • Asla iri desenli elbide ve etekleri tercih etmeyin. İlllki çiçekli, desenli giyimi tercih ediyorsanız da minik desenli giysileri deneyin.
  • Özellikle kalçalarınız çok genişse bodylerden uzak durun. Bu dikkati kalçalarınıza çekeceği için hoş bir görüntü ortaya çıkmayacaktır.
  • Açık renkleri kullanmayın. Kullandığınız takdirde de alt kısımda mutlaka koyu bir renk tercihiniz olsun
  • Enine çizgili giysilerden uzak durun.

PEKİ NASIL GİYİNECEKSİNİZ

Dökümlü ama büzgülü olmayan bluzla ve altına dar etekler giyebilirsiniz.

  • Bluz boyunuz uzun olursa, görümünüz de daha ince olur
  • Degaje yaka kıyafetleri rahatlıkla kullanabilirsiniz.
  • Asimetrik kesmli, koyu tonda giysiler sizi olduğunuzdan ince gösterir.
  • Dikey çizgili kıyafetler ve geniş kesimli pantolonlar tam size göre. Sakın geniş daha şişman gösterir diye bir yanılgıya düşmeyin.
  • Özellikle giydiğiniz bluz ya da gömlek boyu baseninizi kapatmalı ki ince görünesiniz.
  • Uzun bir ceketi diz altı bir etekle tamalayabilirsiniz. Ya da kısa bir ceketi diz boyunda hafif yırtmaçlı eteklerle kombine ederek hoş bir görünüm sağlayabilirsiniz.
  • Uzun tunikler giymek doğru bir karar olacaktır. Sizi olduğunuzdan ince gösterir
  • Uzun düz kesim kıyafetleri kısa yelek ve ceketle kombine ederek giyin.

Unutmamanız gereken tek şey, asla ve asla iri desenler kullanmamak, koyu renkleri ve düz kesimleri tercih etmek olacak


İlgili konular için TIKLAYIN


TİN

..

...